29 Ağustos 2008 Cuma

ELEŞTİRİ SANATI
Eleştiri yapan kişiyi bazı sıkıntıların beklediği ortada. Eleştiri bir sanatsa biz de bu sanatı en azından olumlu eleştiriler yapmak için öğrenmeliyiz. Yerme ile eleştiri ayni şey değildir. Yerme bir kişiyi, bir eseri yerden yere vurabilir. Bir eleştiri o sanatçının eserini iyi bir yerlere getirebilir.
1-Eleştiri zamanını ve ortamını iyi seçmeliyiz
2- Eleştiriye hazırlandığımız konuda gücümüzü her an kanıtlayabilecek özelliklere sahip olmalıyız.
3-Eleştireceğimiz kişi değişimi kabul edebilecek özelliklere sahip olmalı
4-Bize güvendiğinden emin olmalıyız
5-Eleştirimize kulak verecek biri veya birileri olmalı.
6-Dili çok iyi kullanmalıyız
7-Eleştireceğiz, ama övgülere de yer vereceğiz, eleştirilerimiz başarıyı engelleyici olmazsa daima yararlı olur.-
8- Yazıyorsak kalemimizi, konuşuyorsak ses tonumuzu ve vurgularımızı yapıcı kullanmalıyız.
Neyi eleştirdiğimiz çok önemlidir. Eseri eleştiriyorsak yazarın sosyal yaşamı bizi ilgilendirmez. Bazen bir kitabı ya da köşe yazısını eleştirirken, başka bir yerde yayımlanan bir yazıya değinmek doğru değildir. Genelleme yaratırsak bu eleştiri değil yerme olur. “Zaten o hep böyle yazar”
Eleştiri neyin üzerineyse, eleştirilecek bir şeyler varsa ortada mutlaka övülecek bir şeyler de vardır. Eleştiri ortadan kaldırma değildir, olmamalı da zaten. Eleştiri daha iyiye götürmedir, ya da övmedir.
Birinin duygularını eleştirmek bize düşmemeli. Herkesin kendi vicdanı ve şefkati mutlaka vardır. Bir eleştiri yazısıyla duyguları değiştiremeyiz. Düşünce ise farklılıklar güzeldir, mutlaka eleştiriyi yapanla ayni fikirde olunamaz.
Eleştirilmeye Hazır olmalıyız
İnsan eleştirilirse, azarlanırsa öfke meydana çıkar geminden kurtulur etrafa saldırır.
“Peki o zaman, hiç mi eleştirilmeyeceğiz?” Kavga da çıkmaz.
“Tamam bizim her şeyimize peki desinler. Bu konuda fikrim yok deyip bir kenara çekilen insanlarla mutlu yaşayabilir miyiz?
Doğru olan bu mudur?
O zaman da biz engelleyemeyen, yanlış işler yapılmasına fırsat veren biri oluruz. Düşündüklerini söyleyemedikleri için etrafımızdan da koparız.
Eleştiri bir sanattır. Bilgisine inandığımız kişilerin eleştirilerini kabul etmeliyiz. Bu kabul edişle ileriye gideceğimize yürekten inanmalıyız. Ayrıca güvendiğimiz kişilerin eleştirilerine olumlu geri bildirimler verebiliriz. Bazı kişiler bizim gerçekten iyiliğimizi isterler, bunların sayısı herkes için çok azdır.
Eleştiriyle başa çıkmaktır aslında sanat olan. Bazen de içimize kapanırız. Sessizleşiriz. Duygularımızın içe gömülmesidir.
Sonuçları; kendimize olan güvenimizi kaybeder, başarılı olsak bile başarımıza inanamayız, kabul edemeyiz. Başka bir durumda da başarılı olanları kabul edemeyiz.
Biz kompartımanımızı doğru seçmeyi başlarabilirsek eleştirilerle baş edebiliriz. İç benliğimizi koruma savaşı içine sık sık giriyorsak belli ki, eleştiriler altında eziliyoruz demektir. Sürekli azarlanan horlanan insanlarda görülür bu savaş.

Öfkeleniriz ve Öfkemizin Sonu
Eleştirinin getirdiği üç kapalı kompartımandır insanın ruh hali.
Üç kapalı odamız vardır öfkemizin sonunda.
ve biz yerleşiriz. Yer bulduğumuz yere... Seçtiğimiz yere, bize uyan yere.
1.Oda Pasif
2.Oda Saldırgan
3.Oda Kendimize Güvenmek, Yaptıklarımızdan emin olmak.
Elimizi belimize koyar sesimizi yükseltir, karşımızdakine öfkeleniriz. Öfkenin sonunda yeni odalar açılır. El ve kol işaretleriyle TEHDİT başlar. Karşımızdakiler. Bize ne derler? “Teşekkür ederim söyledikleriniz çok doğru” diyene rastladınız mı?
Tabi ki hayır... Kimse bunu yapmaz. Herkes savunmaya geçer.
Kendimize güvenirsek, ne yaptığımızı, ne kadar başarlı olduğumuzu iyi bi
lirsek, eleştirilere olumlu geri bildirimler verebiliriz

KENDİNDEN EMİNLİK TESTİ
Size yazılanları dikkatli bir şekilde okuyun.Yanlarına işaretler koyun
Bana uymuyor(a)
Bana biraz uyuyor(b)
Tam benim gibi(c)
---İhtiyaçlarımı ve isteklerimi kolay ifade edemem. Her zaman zorlanırım.
---Başkalarından destek beklemek, yardım talep etmek, bana yardım etsinler diye beklemek benim için çok zordur.
---Birisi överse, mutlu olmam rahatsızlık duyarım.
---Beni yakından tanıyanlar kendimden emin olmadığıma inanırlar.
---Beğenmediğim veya almaktan vazgeçtiğim bir malı aldığım yere iade etmek benim için çok zordur.
----Birine ödünç bir şey verdiğim zaman, onu geri istemekte zorlanırım, isteyemem.
----Kalabalık içinde, toplantılarda hiç konuşmak istemem utanırım
----Hoşlanmadığımı birine söylemekte çok zorlanırım
----Birisi duygularını anlatırsa, yanımda duygusal davranışlar yapılırsa rahatsız olurum. Kendimi iyi hissetmem.
----Birisi beni rahatsız ediyorsa, o insana rahatsızlık verdiğini kolay kolay söyleyemem. Bu benim için çok zordur.
----Kalabalık içinde her zaman söyleyecek bir şeyler bulurum, en çok konuşan kişi ben olurum.
-----Münakaşa ve tartışmalardan, ayrıca yüzleşmelerden nefret ederim
----Bana göre ben kendimden emin biri değilim
Bu sorulara verdiğiniz a-b-c yanıtların kaçar tane olduğuna bakın. (a)ların toplamı , b ve clerin toplamından fazlaysa alttaki paragrafı dikkatle okuyun.

Hiç yorum yok: